Türkiye’de Yeni Dönem Başladı: Tüm Binalarda zorun oldu

30 Haziran itibarıyla yürürlüğe giren yeni enerji yönetmeliğiyle birlikte, artık ruhsat alacak her yeni binada güncellenmiş enerji verimliliği kriterleri geçerli olacak. Isıtma-soğutma dengesi, yalıtım kalınlığı ve dijital hesaplama sistemleriyle bina tasarımı kökten değişiyor.

Enerji Verimliliğinde Yeni Standartlar Yürürlükte

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıkladığı yeni yönetmelikle, Türkiye’de inşa edilecek tüm binalar için zorunlu enerji performansı kriterleri devreye girdi. 30 Haziran’dan itibaren yapı ruhsatı alacak projelerde bu kurallara uyum şart hale geldi.

Yeni sistem, binaların sadece ısınma ihtiyacına değil, aynı zamanda soğutma yüküne göre de hesaplanmasını zorunlu kılıyor. Amaç, enerji verimliliğini artırmak, karbon salımını düşürmek ve iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir adım atmak.

Enerji Hesaplamalarında Devrim: 9 Kat Daha Hassas

Düzenlemeyle birlikte enerji performansı hesaplamalarında kullanılan meteorolojik veri istasyonu sayısı 84’ten 730’a çıkarıldı. Böylece Türkiye’nin dört bir yanında iklimsel koşullara göre bölgesel ve daha doğru çözümler geliştirilmesi mümkün olacak.

Yeni hesaplama modeliyle birlikte binaların yenilenebilir enerji potansiyeli de artık doğrudan enerji kimlik belgelerine yansıtılacak. Özellikle rüzgar ve güneş sistemleri, projelendirme aşamasında kritik bir rol oynayacak.

Yalıtım Kalınlığı Artıyor: Soğutmaya Duyarlı Tasarımlar Geliyor

Yönetmelikle birlikte ısı yalıtım kalınlıkları da bölgelere göre yeniden düzenlendi. Özellikle İstanbul gibi ılıman bölgelerde bile artık daha kalın yalıtım malzemeleri zorunlu olacak. Önceki 5–6 cm’lik yalıtım standartları yerini 8–9 cm kalınlıklara bırakıyor.

Yeni sistemle birlikte binalar yalnızca kışın ısınmak için değil, yaz aylarında soğutma yükünü azaltmak amacıyla da tasarlanacak.

AB Standartlarıyla Uyum: 3 Bin GWh Enerji Tasarrufu Hedefi

Yeni yapılar artık Avrupa Birliği’nin enerji verimliliği sınırlamalarıyla tam uyumlu olacak şekilde inşa edilecek. Bu sayede yılda yaklaşık 3 bin gigavatsaat enerji tasarrufu ve 610 bin ton CO₂ salımının önlenmesi hedefleniyor.

Amaç, daha az enerji tüketen, çevreye duyarlı ve ekonomik yapılarla hem sürdürülebilir kentleşmeye hem de ulusal enerji politikasına katkı sağlamak.

Ekonomiye 5 Yılda 1,5 Milyar Dolarlık Katkı Bekleniyor

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu’ya göre, bu yeni yaklaşım yalnızca doğaya değil, ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlayacak. Eruslu, yapılaşma temposunun sürdüğü senaryoda, önümüzdeki 5 yılda yaklaşık 1,5 milyar dolarlık tasarruf sağlanabileceğini belirtiyor. Ayrıca çift cam, üçlü cam gibi yüksek performanslı yapı elemanlarına olan talebin de artacağı öngörülüyor.

Net Sıfır Enerjili Binalar İçin Zemin Hazır

EYODER Başkanı Onur Ünlü ise bu adımı, Türkiye’nin net sıfır enerjili bina hedefine giden yolda kritik bir eşik olarak yorumladı. Ünlü’ye göre artık binalar yalnızca enerji tüketen yapılar değil, aynı zamanda enerji üreten, çevresel etkisi minimuma indirilen yaşam alanları olacak.

Sürdürülebilir Yapılaşma İçin Yeni Bir Başlangıç

Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz de söz konusu düzenlemeyi, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması açısından dönüm noktası olarak değerlendirdi. Yeni hesaplama sistemi ve tasarım kriterleri, sektöre daha bilinçli, enerji odaklı bir vizyon kazandıracak.