Fatih Altaylı Gözaltında savunması ortaya çıktı

Cumhurbaşkanına yönelik tehdit ve hakaret suçlamasıyla gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı, emniyette verdiği ifadede sözlerinin yanlış yorumlandığını savundu. “Ne hakaret ne tehdit kastım vardı” dedi.

Altaylı Hakkında Resen Soruşturma Başlatıldı

Gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında yaptığı bir yayın, gündeme bomba gibi düştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerin tehdit içerdiği gerekçesiyle resen soruşturma başlattı.

Savcılığın talimatıyla harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Altaylı’yı gözaltına aldı. Altaylı, emniyette verdiği ifadede söz konusu açıklamaların tarihsel bağlamda yapıldığını ve hiçbir tehdit amacı taşımadığını dile getirdi.

Fatih Altaylı’nın İfadesi: “Bu Yorumdan Tehdit Çıkmaz”

Altaylı, emniyetteki sorgusunda, anket verileri üzerine tarihsel bir değerlendirme yaptığını belirtti: “Söz konusu ifadeler bana aittir. Ancak ne Cumhurbaşkanı’na hakaret, ne de tehdit etme niyetim asla olmadı. Türk halkının seçme hakkına verdiği önemi vurgulamak istedim. Osmanlı tarihinden örnek vererek halkın yöneticiler üzerinde denetim gücü istemesinin yeni bir olgu olmadığını anlattım. Bu yorumdan mevcut Cumhurbaşkanı’na tehdit çıkarılabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi.”

“45 Yıllık Meslek Hayatımda Kimseyi Tehdit Etmedim”

Fatih Altaylı, geçmiş meslek hayatını hatırlatarak benzer bir suçlamayla bugüne dek karşılaşmadığını ifade etti: “Yıllardır yazarlık ve televizyonculuk yapıyorum. Ne Cumhurbaşkanını, ne herhangi bir vatandaşı bugüne kadar tehdit ettim. Bu yayın da dahil olmak üzere eleştirilerim net ama hiçbir zaman şahsi düşmanlık içermedi. Bu olay, sözlerimin çarpıtılmasından ibarettir.”

Tartışmalı Yayında Ne Demişti?

Söz konusu yayında, Altaylı’nın partneri, yapılan bir ankette halka “Erdoğan’ın ömür boyu Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verir misiniz?” sorusunun yöneltildiğini ve katılımcıların yüzde 70’inin olumsuz yanıt verdiğini söylüyor.

Fatih Altaylı bu bilgiyi değerlendirirken şunları söylüyor: “Türk halkı gücün kendi elinde olmasını ister. Bu yeni bir durum değil; Osmanlı’da bile halk padişahı değiştirme hakkını dolaylı olarak kullanmıştır. Öldürülen ya da tahtan indirilen çok sayıda padişah var. Bu da halkın iradesini sevdiğini gösterir.” Altaylı, “suikasta uğrayan” ifadesini düzelterek, “komploya kurban giden ya da boğdurulan padişahlar” diyerek tarihsel bağlamda örnek verdiğini belirtiyor. Yayının devamında da konuyu tekrar anket sonuçlarına bağlayarak, Türk halkının seçme hakkına verdiği önemi vurguluyor.